Manşet

(foto) Ovacık halkı HES’lere karşı yürüdü

Dêrsîm: Yıllardır imhaya, asimilasyona ve her türlü baskıya maruz kalan Ovacık halkına, şimdi de HES ve madenlerle doğaları katledilmeye çalışılıyor. Bu katliamı ise Rio Tinto, Çalık Grubu ve Tunç Maden devletin “Üstün Kamu Yararı” kararlarını da kullanarak doğa kıyıma başlandı.

Ovacık’ın Rengül, Cevizlidere ve Kızılviran üçgeninde maden işletmeye yönelen Rio Tinto, Çalık Grubu ve Tunç Maden’e köylüler geçtiğimiz günlerde araçlarını yakarak topraklarında siyanürlü altın aramaya izin vermeyeceklerini ifade etmişlerdi. Verecekleri mücadeleden asla dönmeyeceklerini dile getiren köylüler her gün teyakkuzda bekleyerek doğalarına, yaşam anlarına sahip çıkmaya devam ediyor.

Mücadelelerini devam ettiren köylüler bugün (2 Kasım) saat 11.00’de, Dersim merkez ve diğer ilçelerden katılımla bir yürüyüş gerçekleştirdi. Esnafın da kepenk kapatarak destek verdiği eylem Ovacık girişten başlayarak ilçe merkezine kadar sürdü. Kefenler giyerek geleceklerine sahip çıkan Ovacık halkı yürüyüş esnasında Dersimspor taraftarları ile “Kanmasınlar” türküsünü söyleyerek “İkinci Bergama olmayacağız”, “Susma haykır madenlere hayır”, “Rio Tinto nalet şero to”, “Siyanüre geçit vermeyeceğiz” sloganlarını ilçe merkezi içerisinde kısa bir tur ile sonlandırılana kadar haykırdı. Ovacık Belediyesi önünde gelen yaşam alanı savunucuları bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Aralarında Partizan, DHF, Munzur Çevre Derneği, BDP ve Dersim’in birçok Belediye Başkanının bulunduğu kesim destek verdi.

Siyasi iktidarın Ovacıkta’ki kodamanları Rio Tinto, Çalık Grubu ve Tunç Maden

Tepkisini basın açıklaması ile dile getiren Ovacık halkı Siyasi iktidarın gücünü arkalarına alan, yaşamsal bütün değerlerimizi ranta çevirme hesaplarıyla vadilerimize, sularımıza topraklarımıza saldıran Maden, Baraj ve HES firmaları defalarca kovulmalarına, protesto edilmelerine rağmen hala doğamıza saldırmakta ısrarcı davrananların elbette bu ısrarlarına karşılık bulamayacakları noktasında uyarıda bulundu.

Açıklamanın devamında yıllardır bilimsel raporlarla, aldıkları gerekçeli yargı kararlarıyla, yaşadıkları gerçeklerle bu projelerin asıl hedefinin emperyalizmin pençesinde hedefine ulaşma gayesi olan vahşi kapitalist sömürünün rant paylaşımları olduğunu en başta Maden, Baraj ve HES’ler ile suların ticarileştirilmesi hedefiyle topraklarına ve sularına el koyma olduğunu ifade edildi. Kendilerini yurtsuzlaştırma, doğal yaşam alanlarının ile vadilerinin ve derelerinin katledilmesine yönelik olduklarının farkındayız denildi.

Eylemin açıklamasından sonra konuşma yapan Av. Barış Yıldırım, “Dersim coğrafyasında 100 ayrı şirkete 100 ayrı maden arama ruhsatı verilmiş durumda, yine 45 ayrı şirkete 45 ayrı maden işletme ruhsatı verilmiş durumda. Dersim dağlarının tamamı Dersim’in ekolojik olarak hassasiyet taşıyan alanlarının tamamı maden şirketlerine kiralanmış, adeta satılmış durumda. Bizler burada Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na, Tunceli Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne sesleniyoruz, Munzur’un çocukları olarak, Dersim’in çocukları olarak bu ÇET gerekli değildir belgesinin derhal iptal edilmesini istiyoruz” diye konuştu.

[widgetkit id=366]

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu