GüncelYorum

YORUM | Birleşik Devrimci Mücadeleyi İleriye Taşıyalım

"Geride kalan yıl içinde Türkiye her yönüyle daha da geriye gitti. Faşizmle yönetilen bir ülkede demokrasiden söz etmek zaten söz konusu olamaz"

“2021 Yılında Görevlerimizin Bilincinde Hareket Ederek Birleşik Devrimci Mücadeleyi İleriye Taşıyalım”

2020 yılı oldukça zorlu geçti. Covid-19 salgını her şeyi değiştirdi. En başta da sağlık alanında en güçlü ülkelerin bile ne kadar zayıf olduğunu gösterdi. 100 milyona yaklaşan vaka sayısı ve 1.5 milyona yakın ölüm ile salgın tehlikesi hala atlatılabilmiş değildir.

Burjuvazi tüm dünyada salgını bahane ederek önlem adı altında yeni uygulamaları denedi/deniyor. Kitlelerin emir ve direktiflere ne kadar uyduğu test edilmiş oldu. Nelerin kalıcı olacağı ise 2021 yılının en önemli konu başlıkları olarak beklemektedir. Kazanılmış hakların gaspı, işsizlik, yoksulluk ve baskı pandeminin burjuvaziye sunduğu fırsat olarak kullanılacaktır.

Burjuvazi her ülkede farklı uygulamalarla yeni yasaları yürürlüğe koymaya çalışırken, toplumsal örgütlülüğün, yeni yasaların hayata geçirilmesindeki frenleyici etkisini hesaplayarak adım atacaktır.

Türkiye’de AKP+MHP koalisyon hükümeti, baskı ve yasaklara her fırsatta yenilerini ekliyor. Ülkemizde demokrasinin kırıntısı adına dahi hiçbir şey kalmamıştır. 2020 yılının son günlerinde 4 kadının katledilmesini protesto için Ankara’da sokağa çıkan kadınlara saldıran bir polis devletiyle karşı karşıyayız. Demokratik her şey yasadışı ilan edilmiş ve demokratik her tepki ”teröre destek” olarak lanse edilen bir ülkede yaşıyoruz.

HDP’nin kapatılması için yol ve yöntemler arayan bir iktidarla karşı karşıyayız. AİHM’nin ”derhal serbest bırakın”’ dediği Selahattin Demirtaş ve 107 kişi hakkında alelacele hazırlanan yeni bir iddianame (Kobane’ye destek gösterileri) ile Demirtaş’ın serbest bırakılmaması için iktidarın nasıl bir tezgah içinde olduğunu görüyor ve yaşıyoruz.

 

2020 yılında iktidarın karnesinde faşizm yazıyor

Geride kalan yıl içinde Türkiye her yönüyle daha da geriye gitti. Faşizmle yönetilen bir ülkede demokrasiden söz etmek zaten söz konusu olamaz. R.T.Erdoğan, yeni yıl mesajında ”2021’de özgürlükler ve ekonominin çıtasını daha da yükselteceğiz” derken ülkede demokrasinin olmadığını bizzat kendisi dillendirmiş oldu.

2020 yılında Türkiye genel sağlık ve ”Covid-19 Küresel Müdahale Endeksi’nde 100 üzerinden 38.1 puanla en alt sıralarda yer aldı.” Sağlık alanındaki kötü çalışma koşulları ve ülkede gelecek güvencesi görmeyen 702 hekim yurtdışında çalışmak için Türk Tabipler Birliği’ne başvurdu.

Türkiye ekonomisi iflasın eşiğine gelmiş bulunuyor. Uluslararası çapta yapılan ”Dünya Sefalet Endeksi”nde Türkiye; AB, OECD ve G20 ülke gruplarında en yüksek enflasyona sahip 15 ülkede içinde yer aldı. İşsizlik bakımından dünyanın ilk 20 ülkesi içinde en fazla genç işsiz nüfusa sahip ülkelerden biri konumunda. Gelir dağılımında en kötü ülkelerden biri olan Türkiye’de yoksulların sayısı milyonları aşmış bulunuyor.

Türkiye, 2020 yılında ”Dünyada Özgürlükler Endeksi”nde ise en geri sıralarda yer aldı. Yapılan araştırmada ”100 üzerinden” 32 puanla ”özgür olmayan ülkeler” kategorisinde yer aldı. Eğitim alanında da eşit ve kaliteli eğitime erişimde 118. sırada yer aldı.

”Toplumsal İlerleme Endeksi”nde en geriden gelen ülkeler arasında yer alarak emeklilik endeksinde 39 ülkede yapılan araştırmada sondan üçüncü sırada yer aldı.

2021’de de bu tablo değişmeyecektir. Pandeminin devam eden etkisi, her alanda kendisini daha da hissettirecek ve bunun faturası yine halka kesilecektir. Ekonomik krizle kapanan iş yerleri, küçük esnafın iflası ile işsizler kervanına yüz binlerce yeni insan eklenecektir.

AKP iktidarı kendisini bekleyen tehlikeyi görüyor. 2021 yılında olası bir erken genel seçim durumunda kendisini şimdiden garantiye almak istiyor. İktidar kendi garantisini daha fazla baskı yapmakta, tutuklamada, parti kapatmalarda görüyor.

Tüm bunların karşısında direnmekten başka çare yoktur.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu