GüncelKültür&Sanat

YORUM | Kürt tiyatrosu üç direk ve bir perdenin olduğu her yerdedir!

Üç direk ve bir perdenin olduğu her alan Kürt tiyatrosunun mekanıdır, HDP’nin açıklamasında belirttiği gibi. Dolayısıyla getirilen bu yasak ne Kürtçe’nin ne de Kürt tiyatrosunun engellenebileceği anlamına gelmektedir.

Covid-19 salgını nedeniyle gelirleri kesilen özel tiyatrolara destek amacıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi ekim ayında belediyeye bağlı Şehir Tiyatroları’nın sahnesini açmıştı.

Bu kapsamda TeatraJiyanaNû/Yeni Yaşam Tiyatrosu  DarioFo’nun“Yüzsüz” oyununu “Beru” adıyla Kürtçe olarak 13 Ekim’de Gaziosmanpaşa Sahnesi’nde sahneleyecekken oyun Gaziosmanpaşa Kaymakamlığı tarafından yasaklanmıştı.

Kaymakamlık tarafından tebliğ edilen kararda yasağı gerekçelendirmeye dahi gerek duyulmazken ardından İstanbul Valisi Ali Yerlikaya ile İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı sosyal medya üzerinden yaptıkları açıklamalarla gerekçeyi oldukça net açıkladılar: Oyun “PKK propagandası” içeriyordu!

Devletin Kürdü olduğun sürece sıkıntı tinne!

Dünyanın her yerinde defalarca çeşitli dillerde sahnelenen DarioFo’nun oyununun Kürtçe dilinde sahnelendiği takdirde bir anda PKK propagandası muhtevası taşıması olayın komedi tarafını oluşturuyor kuşkusuz.

Kürt’ün varlığına tahammülsüzlüğünü her fırsatta ortaya koyan devletin bir yansıması olarak yaşanan bu olay şaşırtıcı değil.

Çok uzağa gitmeye gerek yok, Wan’da Osman Şiban ve Servet Turgut’un helikopterden askerler tarafından atıldığı, olayı haberleştiren Kürt gazetecilerin tutuklandığı bir süreçten geçiyoruz nitekim.

Ya da HDP’li Kars Belediye Eşbaşkanları’nın yerlerine kayyım atandığı, eşbaşkanların ise tutuklandığı günler bunlar.

Devletin Kürt’e dair tahammülsüzlüğünün şovenizmi körüklemesiyle Kürt mevsimlik işçiler Sakarya’da saldırıya uğradı daha bir ay önce mesela. Örnekler o kadar fazla ve çoğaltılabilir ki. Ancak hepsinin gösterdiği tek bir gerçek var; o da Kürt’ün kimliğinin ve varlığının yok edilmek istenmesi.

İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı Kürtçe oyunun serbest olduğunu ancak PKK propagandasına hangi dilde olursa olsun müsaade etmeyeceklerini açıklarken devletin Kürt’e dair yaklaşımını netlikle ortaya koyuyor. Evet, Kürtçe yasak değil! TRT Şeş var mesela değil mi? Yada üniversitelerde Kürt Dili ve Edebiyatı bölümleri… Zaten Kürt olup da siyasette yer alan Turgut Özal vardı mesela, ki cumhurbaşkanı olmuş bir zattan bahsediyoruz. Ona kayyım falan atanmadı sonuçta. Devletin Kürdü olduğun sürece sıkıntı tinne!

106 yıllık tarihte bir ilk olacaktı

Meselemize, yani 13 Ekim günü yaşananlara geri dönecek olursak… DilawerZeraq’ınKürtçe’ye çevirdiği, Nazmi Karaman’ın yönetip Rugeş Kırıcı, Ömer Şahin, Rewşan Apaydın ve Cihat Ekinci’nin rol aldığı “Beru” oyunu, Şehir Tiyatroları’nın 106 yıllık tarihinde bilinen ilk Kürtçe oyun olacaktı. CHP’li büyükşehir belediye başkanı Ekrem İmamoğlu’nun seçimleri kazanmasında Kürtlerin oyunun nasıl kritik bir noktada durduğu bilinirken belediyelerde Kürtçe kursların açılması ve bu oyuna yer verilmesi oyları koruma kaygısı ile alakalı.

Milyonlarca Kürt’ün yaşadığı İstanbul’da attığı bu adımları geleceğe yatırım olarak ele alan İmamoğlu’nun Kürt’ün varlığı ve kimliğine dönük CHP politikalarından bağımsız hareket ettiğini söyleyemeyiz elbette.

Diğer yandan Kürt’ü asimilasyon ve sindirme politikalarını yaşamın her alanında sistematik bir şekilde uygulayan devletin saldırılarının bir parçası olarak tiyatro oyunun yasaklanmasına karşı hiçbir kararın, hiçbir kararın tebligatının Kürt dilinin ve tiyatrosunun önüne geçemeyeceğini biliyoruz.

Üç direk ve bir perdenin olduğu her alan Kürt tiyatrosunun mekanıdır, HDP’nin açıklamasında belirttiği gibi. Dolayısıyla getirilen bu yasak ne Kürtçe’nin ne de Kürt tiyatrosunun engellenebileceği anlamına gelmektedir.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu