Güncel

Wan’da ihmaller katletti insanlığı!

Çok uzak değil, sene 2011, birden fazla çığlığın yükseldiği Ekim’in 23’ü. Hiç unutulmayan/unutulmaması gereken gün, 23 Ekim Pazar. Ve adına “doğal afet” denilen saat 13.41 ve beraberinde 7,2 büyüklüğündeki deprem.

Depremlere “doğal afet” deniyor ya, o afet, evet “doğal”. Ama doğal olan 2.260(belki bu sayı daha fazla) evin yıkılması hasar görmesi veya 500’ün üzerinde insanın ölmesi değil. Doğal olan bu afet denilen felaketlerin olacağının bilinmesi ve bilinmesine rağmen hiç bir önlem alınmayarak bu duruma seyirci kalınması.

Wan’da “doğal”lıktan insanlık kırılıyor..!

Wan deyince kafamda bir tablo çiziyorum. Öyle bir tablo ki Erçiş’e uzanıyor boyalarımın renkleri. 23 Ekim’i simsiyah boyuyorum. Ve diyorum ki o tarih benim için karanlık. O tarih birçok aile için kan revan. Yürek sızısı sadece.

24 Ekim’e geliyorum takvim yaprağını çabucak yırtıyorum. O sırada haberlerde görüntüleri izliyorum ve düşünüyorum ben burada ne çabuk bir gün atlattım. Sıcak yatağımdan kalktım ve kahvaltımı yapacağım, ya Erciş! Bu kadar çabuk uyandı mı güne, sanmam onlar 23 Ekim 2011’den beri hiç gözünü mutlu açmadı ki. Ertesi güne uyanmak için uyumadı ki. Biz çok rahat 23 Ekim 2012 yaptık tarihi, ya Wan.  2 koca kış. Ve yine kar ve yine ölüm haberleri geliyor.

Kocaman 2 kış kimi çadırlarda kimi konteynırlarda geçen koca 2 kış. Söylenen verilen vaatlerin hükümsüz kaldığı, Wan’dan acı haberler geliyor ve gelmeye de devam edecek… Küçük bir konteynıra sığdırılan kocaman aileler. Su yok, elektrik, yiyecek ve giyim desen en sıkıntılı nokta. Afettin bıraktıklarıyla, yani acılarıyla baş başa yaşayan halk. Bizlerin en küçük yardımı bile kocaman gülümsemelere, biraz da olsa umutlara gebeyken bizlerin rahatlığı… Wan’da “doğal”lıktan insanlık kırılıyor, görmüyor mu kimse, duymuyor mu? Yoksa görüpte duyupta konuşmuyor mu?

Hem görülüyor, hem duyuluyor hem de konuşuluyor ama…

Elbette görülüyor, duyuluyor ve konuşuluyor ama yeterli değil! Yeteri kadar hiç birimiz taşın altına koymuyoruz elimizi, sosyal medyalardan resim paylaşıp, açıklamalar yapıyoruz peki, bu yeterli mi bu? Bence değil bizler azda olsa vicdan rahatlatıyoruz bu yollardan. Peki, Wan’ın buna mı ihtiyacı var?

Wan’ın neye ihtiyacı var?

Bence sosyal medyadan ötesine ihtiyacı var. Desteğe, yardımlaşmaya ihtiyacı var. Herkesin azda olsa taşın altına elini sokmasına ihtiyacı var. Seslerine ses katılmasına ihtiyaçları var? Yüklerinin omuzlanarak hafifletilmesine ihtiyaçları var. Biz bunların hepsini biliyoruz değil mi? Eeee o zaman hadi hep beraber yapabildiğimiz kadar elimizin yettiği kadar destek olalım Wan’a sadece; “Kar üşüyen bir halk için asla romantik yağmaz” ya da “Üşüyorum öyleyse Wan’ım” demeyelim! “Wan için birşeyler yapalım” diyelim ve bu doğrultuda hareket edelim, elimizi taşın altına sokalım!

                                                                                    Bir Ö-G okuru

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu