Gençlik

Kobanê için direnişi büyüt

Bizim yüreğimizde ateş yanıyor. Bu yangın sadece yüreğimizde kalmamalı, yüreğimizden sokaklara taşıp sokakları yangın yerine çevirmelidir. Kan içen, kanla beslenen, eli -yüzü –bedeni Kürt ulusunun kanına her gün yeniden ve yeniden bulanan TC’den hesap sorma günüdür bugün!

Gezide isyanı kuşanan halkımız, açlıkla, yoksullukla her gün yeniden terbiye edilmeye çalışılan halkımız, Soma’da 301+ yerin onlarca metre dibinde katledilen maden işçileri, her gün bir başka şekilde ölen işçiler, kendisine hiçbir yaşam ve söz hakkı tanınmayan, tacize, tecavüze şiddetin her türlüsüne maruz kalıp, emeği zaten görülmeyen kadınlarımız, her gün yeniden tanımlanan bir eğitim uydurmacası (beton kafaları çoğaltmak isteyen sistem ) adı altında sınanan YGS, SBS, KPSS, LYS,TEOG… vs. vs. S’lerle yaşamı dar edilen öğrenci gençlerimiz, daha fazla bir şeyler yapmalı artık. Toprağa düşen tohumlar yeşermeli artık, büyümeli ve katillerin, işbirlikçilerin karşısına koca çınarlar olarak dikilmeliyiz artık!

Yüreğimiz yangın yeri, bu yangın sönmeyecek ezilen, yok sayılan emekçi halkımız hadi hep beraber sokaklara, cüreti ve isyanı kuşanalım!12 Eylül Askeri Faşist Cuntasının tanıkları biliyoruz unutmadığınızı, Cunta devam etmekte, hem de aba altından değil dün birçok şehirde sokağa çıkma yasakları ilan edildi. Bu fotoğraflar herkesin hafızasında, unutmadı. Yanı başımızda Kürt halkının bedenleri, analar bir kucağında bebekleri diğer ellerinde silahları direniyor kadınlar, genç- yaşlı-çoluk-çocuk-hasta demeden! Her şeyin bir bedeli var elbet, onlarda onurlu yaşamın mücadelesini verirken bedeller ödedi/ödeyecek. Gezi İsyanında sokakları dolduran, ülkenin dört bir yanında sokakları zapteden milyonlar Berkin Elvan, Ali İsmail, Ethem, Hasan Ferit, Ahmet Atakan… verdiği mücadele bugün Kürt Ulusununun verdiği mücadeleden farklı değildir muhakkak. Zorlayalım hafızalarımızı ne demişti katiller gezi için, sizler bizler hepimiz ordaydık verdiğimiz mücadele onurlu yaşam mücadelesiydi, işimize, aşımıza, ekmeğimize, doğamıza sahip çıkma mücadelesiydi. Nasıl yalanlar söylediklerin, bizleri birbirimizden ayırmaya çalıştıklarını hatırlayalım ve gereğini yapalım! Grev kararı almış sendikalar, çok anlamlı ancak gereğini yapmak durumundadırlar, gün artık günü kurtarma bak işte alana çıktık basın açıklaması yaptık geldik denilerek kotarılamaz, Kürdistan Halk İnsiyatifi açıklama yayınladı; “ 12 Eylül gibi eli kanlı faşist bir rejimi yerle bir eden bir hareketin mensupları olarak, ne olağanüstü hal ne sıkıyönetim kararlarını tanımayacağımızı ilan ediyoruz. Olağanüstü hal ve sıkıyönetim geçersizdir, bizim nazarımızda hiçbir değeri ve etkisi olmayan bir karardır.

Sokaklar, meydanlar, caddeler, üniversite kampüsleri bizim; işkencehaneler, karakollar ve hükümet daireleri onlarındır. Oturması ve dışarı çıkmaması gereken bu diktatör rejim ve onun mensuplarıdır. ”Bizim yerimizde sokaklar, meydanlar, caddeler, üniversite kampüsleri olmalıdır!(Bir YDG’li) 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu